Ötesi

Ne yolculuk ama, otobüs çok uzaklarda

Tekerleklerin şeritleri dövdüğü yollarda

Bilete sattı bakirliğini yolculuk boyunca

Bulutlara gözleriyle dokundukça

Dokunuşun serzenişleri bütün omurgasında

Tarif etmesi zor sana, 

Eskiden olduğun yere eğil yavaşça

Teslim ol gürültüye, içerdeki bu savaşa

Bütün istediklerini al ya da kurtarabildiklerini

Sadece bir ömür boyunca yaşadıkların

Karanlık örtünün ötesinde gördüklerin

Anladığın kadarıyla çizebilirsin geceyi

Yıldız selinin sonu şuana getirse

Seni yarın bulabileceğimi bildiğim bir yere

Görüyor musun bize ait olamayanları? 

Ne hisler hakkımızda, çok yüksekteler ama

Seni beklemek yağmur duasıydı

Yağmurdaki yaşlar kadar kayıp bir duaydı

Ve bütün kırdıkların taştı

İçinde beklediğim o taştı

 

Yıldızlar Düşerken

Uzun zaman oldu o gideli

Kırılmış kalpler, tutulmamış sözler yok fantezilerinde

Gökyüzüne fısıldadı yıldızlar düşerken

Merak eder misin akşamleyin uçan kuşları? 

Nereye gittiğini bu arabaların? 

Kendini kandırması gerekiyordu 

Cevaplar beklerken gökyüzünden 

Gitmeden önce tutsaydın yıldızları

Yolunu kaybeder miydi karanlıkta?

Masallardaki gibi beklese çınar ağacının altında

Hediyesi mutlu eder miydi seni?

Ama uzun süredir kelebek görmemişti 

Tek günlük yaşamı, yaşayamayacaklarının korkusuydu

Sonunda sevgi bile kavuşturamamıştı ikisini

Ve gittiğinde kalıntıları kaldı

Zamanla örteceği kalıntıları

Başka yerde arayacaktı

Şarkılarda değil, birinde değil

 

Hediyelik Anılar

Şarkıları içiyorum, bizimkiler hariç

Onlar haram bana

Alışırım diye korkuyorum acına

Biraz daha yaşatıyorum içimde seni

Son sigaram gibi saklıyorum

Sevgisiz yollarda

Duvarlara gülümsediğim günleri hatırladım

Bir yaş akıyor yastığıma 

Pişmanlıklar altında

Sorular cevapları kovalıyor soluk soluğa

Unutuyorum ama şimdi ihtiyacım var sana

Getirse akşam rüzgarıyla birlikte 

Birkaç anı daha yaşasak acıtsın diye sonunda

Kelimeleri versen hiçbir şey söylemeden

İşitsem nefesini, sarılsam saçlarına

Hatırlasam kokunu unutmadan

  

 

Bütün bildiğim

Bilemedim

Yeterince tutunamadığım için üzgünüm

Sarılamadığım için, acıttığım için

Kendim olamadım birleştirmedim parçaları

Kaçtım, ne yapacağımı bilemedim

Bu kilitlediğim his

Nefesimde boğuluyorum

Korktuğum için kızgınım

Ve zor buluyorum 

Adını her duyduğumda başkasının ağzında

Kıskanıyorum sen olmasanda

İçimdeki öfkeyi saklıyorum

Eğleniyormuş gibi 

Kayboldum başkası olmaktan

Gece olduğunda yemin ederim

Nefret ediyorum mutluysan, ağlamıyorsan

Eğer sorunlarında unuttuysan

Biliyorum benim talihsizliğim

İnan sevgilim benim

 

İstemiyorum

 İstemiyorum, istemiyorum, istemiyorum

uyanmak

asla ayılmak

hatırlamak 

nedenini düşünmek

kaçmak

 

Yabancı

Döndüm sırtımı yıldızına

Karanlığa düşmeden dolaştım

Sabaha kadar 

Söyle tuttun mu sözü?

İnanacak kadar aptaldım sana

Artık söylüyor gözlerin fark etmesen de 

Sözlerim yalan diye

Biliyorum parmağında oynattın 

Anladım, yüzündeki ayna söylüyor gerçekleri

Aldandım yalana bilerek

Kalmadı gök yüzünde, hiçbir şey kalmadı

Artık arasan da konuşacak ne kaldı? 

Söyle kimsin gerçekte?

Bir yalancı

Az önce keşfettim

Bazısı daha iyi yanılgı 

Zamana yenik düşen iki yabancı

Farklı yerlere yürüyen iki zavallı  

Kargaların güldüğü hayallerden başka 

Sonunda kalmadı bir şey bana

Birlikte Yalnız

Yapman gerekeni fısılda

Günler birbirini kovalarken gök ağlasın durmadan

Korkular seni kırarsa, balıkçılar eli boş dönerse

Olduğun yer olacağın yer değil

Göğe bak yalnız hissettiğinde 

Unut her şeyi kimsenin bilmediği masallarda

Olur da birini istersen orda yanında, bil ki istiyorum 

Nereye gidersen, ne kadar uzak olursa 

Kaybolsak bile yollarda

Her gece uzanırken ve uyandıktan sonra

İçimdekini sen öldürene kadar istiyorum 

Bi' sigara uzat son hediyenmiş gibi

Tütsün parmaklarımda inanabileceğinden fazla

Uzun uzun bakayım, seni görmeye yeter mi ışığı?

Kalabalık parklarda, bomboş yollarda

Bir cumartesi, otobüslerin uğramadığı peronda

Gitarıma sarılmış hayal kurarken

Dönüşü olmayan yollarda geçmişten kaçarken

Yine gel, kısa sürmesin bu sefer

Gözlerin kapanmazsa gece, yıldızlar görünene kadar bekle

Yeterince karanlık değilse saklanırsa yıldızlar

Şehir uyuyana kadar melodiler çalarım

Sessizlik haykırışları boğduğunda

Senin de yanıyor mu için? 

Hiçbir şey söyleme, kelimelerin ötesinde dinlenelim

Sararmış yapraklar süzülürken rüzgarla, biten yaz sarmalar.